AKPLİ AVUKAT; 4 BAKANIN YARGILANMAKTAN KAÇIRILMASI AKPYİ AKLAMAZ

CAN BURSALI YAZIYOR;
AKP’ye yakınlığıyla bilinen avukat Fidel Okan’la, AKP’yi konuştuk.

Partinin ciddi bir özeleştiri sürecine girmemesi halinde daha da eriyeceği öngörüsünde bulunan Okan, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’a karşı antipatinin de artacağını savundu.

17-25 Aralık yolsuzluk soruşturmaları sürecinden sonra yapılan hatalara da değinen Okan, sözü ‘yandaş medya’nın ve sosyal medyadaki ‘AK Troller‘in tutumuna getirerek, ‘Sümeyye Erdoğan’a suikast’ gibi haberlerin AKP’ye verdiği zarara değindi.

Koalisyon seçenekleri ve erken seçim ihtimalini de değerlendiren Okan, “Türkiye erken bir genel seçime gidecekse bu kesinlikle AK Parti hükümetinin götüreceği bir genel seçim olmayacak” dedi.

AKP’ye yakınlığınızla biliniyorsunuz. 7 Haziran seçimlerindeki 10 puanlık kaybı bekliyor muydunuz?

Birincisi şu; Evet ben AK Parti’ye yakınım. Ancak AK Parti son dönemdeki politikaları nedeniyle benden epeyce uzaklaştı.
Buna üzülüyorum ve bazıları tarafından yanlış da anlaşılsa dostça uyarılarda bulunarak eski ilişkimizi yeniden kurmaya gayret edip AK Parti’yi 2002’li yıllarına dönmesi konusunda dürtüyorum.

Oy kaybı meselesine gelince; beklediğim bir kayıptı.
O yüzden şaşırmadım.
Hatta bunu üç ay önce farketmiştim.
Farkedilmeyecek gibi de değildi.
Zira hata üzerine hata yaptı AK Parti! Adeta kaybetmek için çalıştı!

‘DÖRT BAKANIN  YARGILANMAMASI BİZE GURURSUZLUK YAŞATTI’

Ne yaptı da kaybetti AKP?

Kayıp aylar evvel başladı. Başlangıç noktası da 17-25 Aralık soruşturmalarıdır. Ancak yanlış anlaşılmasın bu soruşturmalarla ilgili ilk duruşu ben de destekledim. O zamanlar memleketin bekasıyla ilgili bir mücadele söz konusuydu. Yolsuzluk üzerinden hükümeti alaşağı etmeye, Erdoğan’ı siyaset sahnesinden silmeye dönük bir darbe girişimi olarak değerlendirdik. Ve dedik ki; ‘Biz önce bu darbe girişimini def edelim, sonra da söz konusu yolsuzluk iddialarını enine boyuna ele alalım’. Beklenti gerçekten buydu. Bu yüzden de Cumhurbaşkanlığı seçiminin sonuna kadar bu meseleyi kasaya koyup kilitlemiştik.

Ancak seçim bittikten hemen sonra hükümet hepimizi, kendi tabanını bile şoke eden bir karara imza attı. Önce savcılık 17-25 Aralık dosyalarına takipsizlik kararı verdi. Sonra da AK Parti o dosyalarda adı geçen bakanların Yüce Divan’a gönderilmemesi yönünde karar aldı ve Meclis’ten bu kararı çıkarttı. İşte ben orada koptum!

Nasıl bir kopuş oldu? Ne yaptınız sonraki süreçte?

Ben 17 Aralık dosyasına takipsizlik verildiği gün çok sert bir tweet attım ve dedim ki; ‘Bu dosyanın kapatılması bir hukuk cinayetidir. Kapatan savcı için de kara bir lekedir’

Sonrasında da Yüce Divan’ı bekledim. O bakanların Yüce Divan’a çıkıp hesap vereceklerine inanıyordum ve bu şekilde AK Parti’yi bu lekeden kurtarıp bizlere bir gurursuzluk yaşatmayacaklarına inanıyordum. Hatta Yüce Divan komisyon kararına kadar o yönde tweetler attım. Komisyonun kararının verilmesinden sonra en büyük hayal kırıklığını ben yaşadım. Ve o kadar sinirlendim ki ‘Reza’nın önüne yatan da saati takan da kediymiş‘ dedim. Aynı gün görüş almak için arayan A Haber’e bağlanıp çok sert bir dille kararın yanlışlığını anlattım. Bu yüzden de zaten kanal yönetimiyle ayrı düştük. Sosyal medya hesabımı takip edenler ve o gün A Haber’deki beş dakikalık yorumumu dinleyenler bunu bilir. Bilmeyenler de önyargılı davranıp bana büyük haksızlık yapıyor!

‘SUMEYYE ERDOGAN’A SUİKAST OLAYı ŞİZOFRENİK BİR VAKA’

Kabataş meselesi ve Fuat Avni’nin Twitter’dan Sümeyye Erdoğan’ın öldürüleceğine dair gönderdiği iddia edilen DM meselesine dair bir çıkışınız olmuştu…

Allah kalbimi biliyor, ben inanmadığım hiçbir şeyi söylemedim. Kabataş konusuna girmek istemiyorum artık.
O konuyu bir daha konuşmak istemem. Ancak ben olayın doğrusunu öğrendikten sonra bu konuda aldatılan, yanıltılan partililer, devlet yönetimi, gazeteciler en azından bir sağduyu çıkışı yaparlar da sürekli ıstılıp ısıtılıp muhafazakar ve dindar kesimi rahatsız eden bu konuda kapanmış gitmiş olur diye düşünmüştüm.

AK Parti de bu mesele yüzünden kendisine nefret besleyen kesimleri kucaklar, toplumsal anlamda bu kutuplaşmanın önüne geçer dedim.
Ama olmadı ve orda da AK Parti sağduyuyu kaybettiği için puan da kaybetti.