ANTİMEZHEP MÜSLÜMANLAR

Antimezhepliler’in Özellikleri

1- Kuran’ı Kerim’i esas alırlar.
Din konusunda hiç bir mezhebi esas almazlar.
Bütün mezheplerdeki Kur’an ışığı ve mantık dahilindeki uygulamaları antimezheplilerde uygular.
Mezheplere ayrılmanın doğru olmadığına inanır,
Kuran’ı Kerim’i kendi dilinde hatim etmek, anlayıncaya kadar okuyup, anladığını uygulamak zorundadırlar.
ARAPÇA KONUŞMAYI BİLMEYEN BİRİNİN, KURAN’I BAŞTAN SONA KADAR, AMA ANLAMADAN ARAPÇA OKUMASI İLE, HATİM ETMİŞ SAYILMAZ.
İngilizce bilmeyen birinin, ingilizce yazılı çok kıymetli ilmi bir eseri okuyup, hiç bir şey anlamadığı için, hiç bir faydası olmadığı gibi, arapça bilmeyen birinin de arapça okumasının hiç bir getirisi VE SEVABI yoktur.
KUR’AN-I KERİM’İ, KONUŞTUĞU ANALİSANIYLA, BAŞTAN SONA KADAR ANLAYINCAYA KADAR OKUYUP, UYGULAMAYA, “HATİM ETMEK” DENİR.
Her Müslüman bunu yapmak zorundadır.
Bu işlemi yapmayanlar “müslümanım” diyorsa, o kişi sadece islamı seçmiş olarak nitelendirilir.
İslamı seçmek ile, Allah’ın ilk ayeti olan OKU emrini uygulayıp Müslüman olmak ayrı şeylerdir.
Çünkü inandığını iddia ettiği yüce Yaratanın ilk emri olan “OKU” emrini kendi lisanıyla yerine getirme zahmetinde bulunmayan bir insanın, bu konudaki sözlerine de inanılmaz.

2- Antimezhepliler Peygamberimizin söylemiş olduğuna şüphe olmayan bütün hadislere saygılıdır, ancak şüphe duyulursa Kuran’a baş vurulur.
Kur’an-a ters düşen, Kur-an’da o konuda bir emir olmadığı halde “hadistir” diye dayatmalara inanmazlar.

3- Sözde din adamlarının, “dinin vecibesidir” diye söylediği her söze, inanmazlar.
Onların söylediklerinin Kuran’a uyumunu araştırırlar. Danışırlar ama aracı istemezler, araştırıp doğruyu bulurlar.

4- Kuran’da emredildiği gibi, örtünmeye inanır, ama saçının görünmesinin günah olduğuna asla inanmazlar.
Çünkü saç gizlemeyle ilgili hiç bir ayet yoktur.

5- Önce Allah’a teslim olmak,
Sonra Anne-babaya “Öf” bile demeyecek kadar sahip olup, akrabaları da kollamak,
Sonra doğruluktan ayrılmamak,
Sonra da farz Namazı kılmaya önem verirler.
Sabah, Orta ve Akşam namazlarını kaçırmamaya gayret ederler.

6- Tan yeri ağarmasıyla sabah namazı saati başlar, ancak zamanında kılamadığı sabah namazını orta namazı saatinden önce her zaman kılabilir.
“Ben geç kaldım, bu saatten sonra namaz kılınmaz” deyip namazı kılmamak olmaz.
Sabah namazı en az 2 rekattır.
Fazla da kılabilirler, ama selam verdikten sonra namaz biter.
Sünnet namazı diye bir namaz yoktur.
Nafile namazı vardır.
Namaz sadece Allah için kılınır, peygamberimizin hatırı için namaz kılmak günahtır.
Çünkü O kuldur.

7- Orta namazı en az 4 rekattır. 
Fazla da kılınabilir ama selam verdikten sonra namaz biter.
Orta namazı sonunda selam verdikten sonra ikindi namazının var olduğuna inanan Antimezhep mensubu kimseler 4 rekat daha kılar.
Sünnet namazı olmadığı için kılmazlar.

8- Akşam namazı 3 rekattır.
isteyen Fazlada kılabilir, ama selam verdikten sonra namaz biter.
3 rekat sonunda selam verdikten sonra yatsı namazının var olduğuna inanan bazı Antimezhep mensupları 4 rekat daha kılar.
Sünnet namazı kılınmaz. Vakit namazlarından sonra, İsteyen Nafile namazı kılar.

9- Ramazan ayında bazı müslümanların kıldığı teravih namazı diye bir namaz yoktur.
Bazı yerlerde gelenek olarak kılanlar vardır.

10- Cenaze namazı yoktur, cenaze duası vardır. Diğer uyduruk isimlerle var olduğu iddia edilen namazlar yoktur.
Kuran’da adı geçmeyen namazların yada uygulamaların “var” olduğuna inananlar ya rahatsızdırlar, yahut art niyetlidirler, şirke giriyorlar.

11- Gündüzün veya gecenin herhangi bir zamanında, vakit namazlarının dışında, içsel duygularıyla arzu ettiği zaman insan, istediği kadar rekatla Allah’a yönelip namaz kılabilir.
Ancak selam verince bu nafile namazı da biter.

12-     İmam, farz namazını kıldırdıktan sonra, nafile namazı kılmak istese kılar, istemezse camiyi terk eder

13- Namazın kazası yoktur.
Kılınmamış geçmiş namazı olanlar Allah huzurunda samimiyetle Tövbe etmek ve Allah’tan af dilemesi, bir daha isteyerek bu hatayı yapmaması yeterlidir.

14- Abdestsiz namaz kılınmaz.
Ayakları her abdest alımında yıkamak zorunlu değildir, yıkamak müsait değilse, ayaktaki çorap vs giysinin üzerinden meshetmek de geçerlidir.
İğne ucu kadar kan aksa abdest bozulur, yada kan çizmeden taşmadıkça abdest bozulmaz, gibi söylentilere değer verilmez.
Şahsa rahatsızlık vermeyen kan akıntısı abdesti bozmaz, müslümanlar her türlü rahatsızlıkta uygulamalı namaz kılmak zorunlu değildir.
Abdest almadan da, toplu yada ferdi olarak duaya iştirak edilebilir.
Abdestli olmadan da Kur’an alınıp okunabilir.

15- Hastalık ve başka nedenlerle kötü kokusu olanlar toplu namaza iştirak etmez, namazını ferdi olarak kılmak suretiyle başkalarını rahatsız etmez.

16- Adaplı giyinen bir saliha kadın imamın da arkasında namaz kılına bilir.

17- Rahatsızlık hissetmeyen adet halindeki kadın, namaz kıla bilir.

18- Vakit namazlarının camide toplu olarak kılınması zorunlu değildir.
Ancak isteyen camide cemaatle birlikte imama uyarak namzını kıla bilir.
Cuma namazının, günlük olayların konuşulmasından sonra, topluca ve sadece 2 rekat olarak kılınması zorunludur.
Cemaat dağıldıktan sonra arzu edenler camide kalıp ibadete devam edebilirler.

19- Ramazan ayında oruç tutulur.
Sabahleyin, tan yeri ağarmaya başlayınca oruç başlar, güneşin batımında oruç biter.
Yemek ve cinsellikten başka hiç bir şey orucu bozmaz, Ancak islam kurallarının reddettiği küfür ve benzeri davranışlar orucu sakatlar.
Hastalık halinde tıbbi iğne vurulmak, şekersiz sakız çiğnemek, ileri derecede susuzluk halinde, kendine gelecek kadar su içmek orucu bozmaz.
Ancak aç karına sakız çiğnemek, aşırı tükürük yutmasına neden olacağından tavsiye edilmez.
Hangi nedenle olursa olsun, orucun tutulmadığı gün kadar oruç, kaza edilerek tutulur.
Kuran’da 60 gün oruç cezası diye bir ceza şekli yoktur, uydurmadır, uygulamak günahtır.

20- Şeker bayramı yoktur, Ramazan Bayramı vardır.
Bu bayramda beyinlerimiz, şekerli yiyeceklere değil, orucun erdemine adapte olmalıdır.

21- Allah’ın varlığına birliğine inanmış, barış ve insanlık için hayırlı işler yapmış, bütün tabiat varlıklarına değer vermiş, erdemli kullar olan İsevi, Musevi ve Sabiiler de Allah tarafından cezalandırılmayacağına inanılır.
Antimezhep mensupları, bütün inançlara saygılıdır. Kendi inancında olmayanlardan uzak durmak değil, onlarla yakın ilişkide olup, islami ahlak güzelliğini onların önüne koyarlar.

22- Hac döneminde Kabe’ye gidilip ibadet edilir.
Hac’ca giden herkes Kabe’de kurban keser, veya kendi evinde kesilmesini vasiyet eder.
Kabe’ye HAC ibadeti için gitmeyen şahıs kurban kesemez.
Kurbandır diye bir hayvanı kesmesi halinde bu eti dağıtırsa, fakir doyurmanın sevabına mazhar olur, kendisi de et yemiş olur, kurban kesmek sevabına nail olamaz.
Kurban sayılmayan kesimlerin, çok kısa süre içinde bu kadar çok hayvan kesilmesine sebep olmakla et zayiatı ve et fiyatlarının yükselmesine neden olmaktan başka bir faydası yoktur.
Kurban Bayramı yoktur, HAC Bayramı vardır.
Bayramda beynimizi et yiyeceklerine değil, Hac’cın erdemine adapte etmeliyiz.
Bayramın “Kurban” adı ile anılması HAC’cın erdemine hakarettir.

23- Antimezhepliler, şekerden, tuzdan, yağdan, yüksek ısıda pişmiş unlu mamüllerden uzak durur, akşam yemeklerini az yeyip, yatarken mideleri dolu uyumazlar.

24- Antimezhep mensuplari, din, dil, ırk, renk, memleket farkı gözetmez, herkese sofrasını açar, lokmasını paylaşır.
Ama kendi dil, din, köken ve ırkına de, son derece sahiplenirler.

25- Birlikte yaşadığı topluluğun yada milletin din, dil, ırk ve kültür kutsallarına saygılıdırlar.

26- Antimezhep mensupları asla ihanet etmezler

27-     Antimezhep’liler, türbelerden medet ummaz. Sadece Allah’tan medet umarlar.

28-     Antimezhepliler, Yüce Rabbimizin, kâinatı peygamberimizin yüzü suyu hürmetine yarattığı, gibi safsatalara inanmaz, çünkü Allah’ın böyle bir emri yoktur.
Allah, aciz bir kul için böyle bir ayrıcalık da yapmaz.

29-     Antimezhepliler, Yüce Yaratan’ın “Dinde Zorlama yoktur” emrini mutlak şekilde uygular.

30-     Antimezheplilerde, kim ne suç işlerse işlesin, öldürmek yada evlatlıktan reddetmek yoktur.
Ancak evlat kendisi reddedilmesini isterse, kendisi reddederse ona da zor kullanmaz, serbest bırakır.

31-     Antimezheplilerde, ayrı inançta olsa dahi, onların ebeveyn haklarına son derece saygılı olunur.
Anaya babaya asilik etmiş evlatlardan uzak durulur.

32-     Antimezhepliler, kul hakkını kolaylıkla affetmez, Allah’a havale eder, “Affedecekse Allah affetsin” der.
Ama kendisi kul hakkı yemez, yemişse iade ile kendisini affettirir.

33-     Antimezhepliler, arapça konuşmayı öğretemediği bir şahsa arapça kur’an okumayı öğretmenin zaman israfından, o yavruları aldatmaktan başka bir yararı olmadığına inanırlar.
Kuran’ı, konuştuğu, rüya gördüğü dilde ve anlayıncaya kadar okumanın fayda ve savabına inanır.

34-     Antimezhepliler, bu günkü koşullarda 90 Kilometre mesafenin, oruç için seferilik mesafesi olduğuna inanmaz.
Zaman, zemin ve şartlara göre hareket eder.

35-     Antimezhepliler, “namazda şu sure, bu süre okunacak yalanlarına inanmazlar.
Manasını bildikleri Arapça dua olan sureleri okuyabildikleri gibi, manasını bilmedikleri duayı yabancı dilde okumayıp, türkçe dua okuyup, Allah’ı öven ayetleri veya dilekleri zikrederler.
Allah’a teşekkür ederler.
Her rekatta Fatiha süresiyle, namaz sonunda Haşr süresinin son 3 ayetini namazlarda türkçe olarak okurlar.
Veya gönüllerinden geçen isteklerini türkçe dua şeklinde dile getiriler.
Türkçe olarak Allah’ın muktedir olduğu konuları dile getirirler.

36- Antimezhep mensupları, kabirde sorgulanacaklarına inanmazlar.
Kuran’da yazılı olduğu gibi kıyamette toplanıldığında sorgulanacaklarına inanırlar.

37- Kuran’da yazılı olan Kadir gecesinin mubarek bir gece olduğuna inanır, ancak diğer kandil geceleri kutlamalarının Kur-an emri değil, daha sonraki yıllarda müslümanlar tarafından oluşturulup adet haline getirildiği bilinir.

38- Kur-an’a önem verdikleri için bu müslümanlara “Sapık müslüman” diyenlerin, küfre girdiklerine inanılır.

39- Ölüye asla Kur’an okunmaz, sadece günahlarının affı için dua edilir.
40- Sapıkların mezarı başında durulup, dua okunması günahtır.

(Hz AbdEsi)