MENDERES GÜNAHSIZ DEĞİLDİ

MENDERESİ GÖĞE ÇIKARANLAR, YAZININ TAMAMINI OKUSUN LÜTFEN
İdam edilmesi bize yakışmadı.
“Ama külliyen günahsızdı” demek, riyakarlıktır!
menderes neden idam edildi:

Adnan Menderes Yassıada da 17 Eylül 1961’de sağlık muayenesini yapan doktor heyetinden sağlam raporu alındıktan sonra öğlen 13:21’de idam edildi.
Adnan Menderes neyle suçlanmıştı?
1- Örtülü ödenek paralarını zimmetine geçirmek, Kendisini destekleyecek bir gazete çıkaracağına söz veren Necip Fazıl gibi dürüstlük timsali olarak lanse edilen bir şaire de ÖRTÜLÜÖDENEK verip, o parayı da şairin yeyip iade etmemesine rağmen, yolsuzluk yapan bu şairi korumak.
2- 6-7 Eylül Olayları’na önceden haberi olduğu halde olarak müdahale etmemek,
3- Kanuna aykırı olarak üniversite basmak ve halka ateş açtırtmak,
4- Bazı muhalefet milletvekillerinin ve muhalefet liderinin seyahat özgürlüğünü kısıtlamak,
5- Devlet radyosunu siyasi çıkarları için kullanmak,
6- Halkı Demokrat izmir gazetesinin matbaasını tahrip etmeye teşvik etmek
7- Kırşehir’in haksız olarak ilçe yapılması,
8- Yargı bağımsızlığının ihlali,
9- Tahkikat Komisyonu’nun kurulup olağanüstü yetkilerle donatılması,
10- CHP’nin mallarına “haksız” yere el konulduğu iddiaları, gibi nedenlerle.
Peki bunlar idam cezası için yeterli mi?
Bence hiçbir suçun cezası idam olamaz, idama tamamen karşıyım.
Fakat Menderes de idama karşı mıydı? Elbette değil, 1951-1960 yılları arasında Menderes 43 kişinin idam kararına imza attı ve hepsi idam edildi.
idamların en dramatik olanı ise, 14 Nisan 1955’te casusluk suçundan idam edilen Hayati Karaşahin’di.
infazı, Ankara Samanpazarı’nda halka açık olarak yapıldı.
Suçu neydi? Rusya için casusluk yapmak.
Menderes’in başka suçları yok muydu?
Aslında Menderes’in suçları mahkemelerde gündeme gelmeyenlerdi.
ABD’nin tepkisinden çekinen Gürsel hükümeti aşağıdakileri hiç gündeme getirmedi;
1- 1951 yılında Menderes hükümeti Kore Savaşı’nda Amerika için asker gönderdi.
Amerikan çıkarları için bine yakın vatan evladı Kore’de yaşamını yitirdi, binlercesi yaralandı.
2- 1952’de NATO’nun isteği üzerine komünizme karşı gayri-nizamı harp yapacak Seferberlik Tetkik Kurulu, daha sonraki adıyla Özel Harp Dairesi kurdu.
3- 1954 yılında Yabancılara petrol arama ve çıkarma izni verildi.
4- Tek parti döneminde kurulan bazı traktör ve basma fabrikaları Menderes döneminde özelleştirildi veya ekonomik olmadıkları için kapatıldı.
Nuri Demirağ tarafından kurulduktan sonra ismet inönü tarafından devletleştirme kapsamına alınan uçak ve uçak motoru fabrikaları,
Eskişehir tank fabrikası ve
Kırıkkale silah fabrikası Menderes döneminde NATO standartlarına uymadıkları gerekçisiyle kapatıldılar
5- Cezayir kurtuluş savaşı sırasında Fransa’yı destekledi.
6- 1954-1958 yılları arasında 238 gazeteci iktidara karşı yazılar yazmak suçundan mahkûm oldu.
7- “Tahkikat Komisyonu”nu kurdu.
15 DP milletvekilinden oluşan komisyon hem suçlama hem de yargılama hakkına sahipti.
Komisyon 5 kişiden fazla yan yana yürümeyi bile yasakladı.
8- ismet inönü’ye 12 oturum meclisten men cezası verildi
9- Turan Emeksiz hükümete karşı istanbul Üniversitesi’nde düzenlenen bir protesto mitinginde polisin açtığı ateş sonucu öldü.
Hüseyin Onur ise sol bacağı kesilerek kurtarıldı.
10- Hukuk’un üstünlüğünü savunan Yargıtay Başkanı Bedri Köker, Yargıtay Başsavcısı Rifat Alabay, Yargıtay 2. Başkanlarından Haydar Yücekök, Yargıtay Üyeleri Melehat Ruacan, Kamil Çoşkunoğlu, Faik Uras ve ilhan Dizdaroğlu ‘görülen lüzum üzerine’ re’sen günde emekliye sevkedildiler.
Aslında Menderes hükümeti, ordu darbe yapacak gerekçesiyle daha 6 Haziran 1950’de, Genelkurmay Başkanı Nafiz Gürman olmak üzere bütün üst komuta kademesinde 15 general ve 150 albayı re’sen emekliye sevk etti.
1950-1960 DP hükümetinin kısa bir değerlendirmesini yapmaya çalıştım.
Başbakan Erdoğan, Menderesin ölüm yıldönümü ile ilgili olarak yaptığı konuşmayı Necip Fazıl’dan şiir okuyarak tamamladı.
Ben de Nazım Hikmettin bir şiiri ile yazımı tamamlıyorum.
O şiirde belki Menderesin niçin idam edildiğini de bulabilirsiniz.

KORE’DE ÖLEN BiR YEDEK SUBAYIMIZIN MENDERES’E SÖYLEDiKLERi
DiYET

Gözlerinizin ikisi de yerinde, Adnan Bey,
iki gözünüzle bakarsınız,
iki kurnaz,
iki hayın,
ve zeytini yağlı iki gözünüzle
bakarsınız kürsüden Meclis’e kibirli kibirli
ve topraklarına çiftliklerinizin
ve çek defterinize.
Ellerinizin ikisi de yerinde, Adnan Bey,
iki elinizle okşarsınız,
iki tombul,
iki ak,
vıcık vıcık terli iki elinizle
okşarsınız pomadalı saçlarınızı,
dövizlerinizi,
ve memelerini metreslerinizin.
iki bacağınızın ikisi de yerinde, Adnan Bey,
iki bacağınız taşır geniş kalçalarınızı,
iki bacağınızla çıkarsınız huzuruna Eisenhower’in,
ve bütün kaygınız
iki bacağınızın arkadan birleştiği yeri
halkın tekmesinden korumaktır.
Benim gözlerimin ikisi de yok.
Benim ellerimin ikisi de yok.
Benim bacaklarımın ikisi de yok.
Ben yokum.
Beni, Üniversiteli yedek subayı,
Kore’de harcadınız, Adnan Bey.
Elleriniz itti beni ölüme,
vıcık vıcık terli, tombul elleriniz.
Gözleriniz şöyle bir baktı arkamdan
ve ben al kan içinde ölürken
çığlığımı duymamanız için
kaçırdı sizi bacaklarınız arabanıza bindirip.
Ama ben peşinizdeyim, Adnan Bey,
ölüler otomobilden hızlı gider,
kör gözlerim,
kopuk ellerim,
kesik bacaklarımla peşinizdeyim.
Diyetimi istiyorum, Adnan Bey,
göze göz,
ele el,
bacağa bacak,
diyetimi istiyorum,
alacağım da…