Y.N.ÖZTÜRK: BATI UYANDI MI?

         

The Times (İngiltere) Gazetesi’nde tarihî bir olay gerçekleşti: Andrew Mango gibi ünlü bir tarihçinin de içlerinde yer aldığı bir grup Batılı aydın ve sanatçı, The Times’a tam sayfa ilan vererek, Gezi Direnişleri sırasında demokratik haklarını kullanarak protesto gösterisi yapan ‘Direniş Eylemcileri’ne uyguladığı ağır şiddetten dolayı mevcut Türk Hükûmeti’ni kınadı.

Tam sayfa kınamaya imza atanlar içinde şu sanatçılar dikkat çekiyor: Altın Palmiye ödüllü yönetmen David Lynch, Oscarlı aktör-yönetmen Sean Penn, Oscarlı oyuncular Vanessa Redgrave, Susan Sarandon, Sir Ben Kingsley, Oscarlı senaristler Frederich Raphael ve Sir Tom Stoppard.

Batılı aydınların tam sayfa ilanı Türk Hükûmeti’nin Direniş olaylarıyla ilgili tüm iddia ve söylemlerine küresel bir tekzip olduğu gibi, Türkiye’nin nerelere götürüldüğünün de bir göstergesidir. Anlaşılan o ki, Batı’nın, en azından aydınları, Türkiye’nin bir laik-demokratik ülke olmaktan süratle çıkarılmakta olduğunu fark etmiş ve bunun insanlık camiası için büyük felaketlerden biri sayılması gerektiğinin bilincine vararak bir şeyler yapmak gerektiğini nihayet anlamış ve kolları sıvamışlardır.

Tam sayfa ilana iyi bakmak gerekir. Türk Hükûmeti’yle onun başı olan Başbakan Erdoğan’ın eleştirildiği tam sayfa ilan-mektupta Türkiye’nin Avrupa Konseyi’nin bir üyesi olduğu ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ile bağlı bulunduğu hatırlatılıyor.

Mevcut Türkiye başbakanına hitaben yazılan şu satırlar tarihî bir ‘ürperti belgesi’ olarak kayda geçirilmelidir: “Bu mektubu sizin polis güçlerinizin, İstanbul Taksim Meydanı ve Gezi Parkı ile Türkiye’nin diğer büyük şehirlerindeki barışçı gösterileri, 5 kişinin ölmesi, 11 kişinin biber gazı nedeniyle gözlerini kaybetmesi ve 8 binden fazla kişinin yaralanmasına neden olacak şekilde zalimce bastırmasını en güçlü şekilde kınamak amacıyla yazıyoruz.”

“Tek suçları, diktatoryal yönetiminize karşı çıkmak olan bu beş ölüye aldırmadan, İstanbul’da Nazilerin Nuremberg Toplanması’nı hatırlatan bir miting düzenlediniz.”

“Hapishanelerinizde Çin ve İran hapishanelerindeki sayının toplamından daha fazla gazeteci var. Bu göstericiler sadece Türkiye’nin kurucusu Kemal Atatürk’ün öngördüğü şekilde laik bir cumhuriyet olarak kalmasını isteyen gençlerdi. Beş masum gencin ölümüne sebep olan emirleriniz Strasbourg’da bir davaya dayanak teşkil edebilir.”

ANDREW MANGO İMZASININ ANLAMI VE ÖNEMİ
Tam sayfa ilana imza atanlardan biri olan tarihçi Andrew Mango’nun o listede yer alması, başlı başına bir olaydır. Mango, Atatürk’le ilgili anıtlaşmış bir eserin (Atatürk) sahibidir, Batı’da ve Doğu’da son derece saygın bir ilim ve fikir adamıdır. Bu listeye basit bir heyecanın itişiyle girecek bir isim değildir. Onun imzasının çok büyük anlamı vardır.

Dünyaya demek istiyor ki Mango, Türkiye, laik-Müslüman bir ülke olarak sadece İslam âlemi için değil, Batı için de son derece önemlidir. Ve bu ‘çok önemli ülke’de onu önemli kılan temel değerler, demokrasi maskesiyle yerleşmiş bir diktatoryal yönetim tarafından bir bir yok ediliyor. İnsanlığın bir eşine henüz rastlama şansı bulamadığı Atatürk ve mirası yok ediliyor. Batı siyasetçileri buna sefil ve rezil çıkarları için seyirci kalabilirler ama aydınlar, akıl ve bilime değer veren insanlar bu seyirciler kervanına katılamazlar, böyle bir aymazlığa onay veremezler. Ayağa kalkmalı, bir şeyler yapmalıdırlar; bir bilinç ve irade yaratmalıdırlar. Aksi halde sadece İslam dünyasının değil, Batı’nın da insanlığın da kaybı büyük olacaktır.

Batı, gerçek anlamda laik olmayan bir ülkenin gerçek anlamda demokrat olamayacağını çok iyi bilir. Ortadoğu coğrafyalarında gerçek anlamda demokrasinin söz konusu olabileceği tek ülkenin laik Türkiye olduğunu da bilir. Türkiye’nin çökertilmekte olduğunu epey zamandır izlemekteydi. Anlaşılan o ki, bu çökertmeye izin vermeme kararı aldı. Ne diyelim, insanlık adına bu da bir kazançtır.